Çocukluğumdan beri babam neyi tamir ediyorsa ben de onun
etrafında dolanır ve el aletlerini kurcalar dururdum. Onca hırdavat orada
durur, babam bir şeyleri alır-koyar, birleştirir-bozar iken ben öğrenmeye
çalışırdım. Öncelikle ne işe yaradıklarını, sonra adlarını ve neyin ne işe
yarayacağını çözerdim. Matkap ve ona benzer diğer elektronik aletler elbette
beni en çok korkutanlardılar. Matkabın, o hızla dönen ve kalın mı kalın
duvarları, keresteleri delen o metal sivri ucu beni korkuturdu. Elektrikli
testerelere, zımpara makinalarına hiç dokunamazdım, ellerim fazla küçük,
aletler fazla büyük ve üzerleri çokça düğme ile döşeliydi. Her an yanlış bir
tuşa basma korkum olurdu, doğrusu fişe takılı olmadıkları anda bile, her an…
Matkap |
Ufak tefek el aletlerini benden isterdi babam. Kızım
tornavidayı ver, kızım İngiliz anahtarını ver, kızım bak bu allen anahtarı bu
bilmem ne bilmem ne… Ailemin öğretisi, sana zarar verecek şeylerden uzak dur,
elektrikli aletlere dokunma, kesici-delici aletler var orada, uzaktan bak-idi.
Ben farkında olmadan bu beş yaşımın öğretisi, ben büyüdükçe değişmiş. Zaman
geçmiş. Babasına çivileri dikkatlice uzatan kız çocuğundan, matkap ile
gerektiğinde duvarları delen, perde kornişleri için veya çerçeveleri asacağı
çivi için duvardaki deliği açacak olan evin o tamirci çırağı kızı olmuşum.
Babasına düşkün bir kız olarak büyümüş, babasının makinalara
ve tamire olan merakını merak eden bir çocuk olmuştum. Eğitimim gereği,
endüstri ürünleri tasarımı okumam yüzünden, bazen tasarım atölyelerinde veya
marangozlarda işim oluyor. Daha önce de –çocukluğumda babam ile yani-
marangozlara gitmişliğim vardı elbette. Yine de ilk diye tanımlayacağım; ilk
marangoza gittiğimizde etraftaki el aletleri, hırdavat, matkap ve envaı çeşit
aleti görünce, marangozlardakilerin daha büyük ve işlevsel olmasının da
getirisi ile öyle heyecanlanmıştım ki! Babam, usta o büyük aletleri son derece
dikkatli ve titiz kullanırken, bana ne yaptığını anlatıyor, arada bir
anlattıklarını incelememi ve görmemi isteyerek susuyor, bana izin veriyordu.
Hırdavat |
Marangozdaki çocuk ile de ahbap olmuş ve el aletleri, hırdavat, matkap ve diğer aletler hakkında ve bunun yanında yeni yeni
geliştirilen teknikler hakkında konuşuyorduk. Herkes farklı bir şeyler için
heyecanlanır ya, işte ben bu konuda heyecanlandığım için babam ile bu şekilde
geçirdiğimiz çocukluğuma minnet duyuyor, bozulan tüm eşyalara teşekkür
ediyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder